14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ
Diyabet, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinmektedir. Şeker Hastalığı; pankreasın, kan şekerini düzenleyen bir hormon olan insülini yeterli üretemediği ya da üretilen insülinin kullanımında bozukluk sonucu oluşan kandaki şeker düzeyinin yükselmesiyle gelişen süreğen (kronik) bir hastalıktır. Kanda şekerin çok artması, “zehir” etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder. Şeker hastaları vücutlarında bir hasar olana kadar hastalıklarını çok önemsemez ve bu hastalığın zararsız olduğunu düşünürler. Ancak Diyabet kontrol edilmezse yaşam kalitesini bozmakta, ciddi organ hasarlarına yol açmakta ve ömrü kısaltmaktadır.
Diyabet dünya üzerinde en yaygın görülen hastalıklardan biridir. Ülkemizde diyabet görülme oranı beklenenin çok üstünde artmaktadır. Özellikle hızlı sosyal ve kültürel değişimler, nüfusun yaşlanması, kentleşme oranında artış, fiziksel aktivitede azalma, sağlıksız yaşam tarzı ve davranış biçimleri gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diyabetli birey sayısı her geçen gün artmaktadır
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye’de 2000 yılında yaklaşık 3 milyon olan diyabetli sayısının 2030 yılında 6,5 milyona ulaşacağını tahmin etmiş, ancak 2030 için tahmin edilen bu değer 2014 yılında aşılmış ve ülkemizdeki diyabetli sayısı 7 milyonun üstüne çıkmıştır.
Türk Diyabet Vakfı ise 40 yaş üstü her 5 kişiden birinin, 50 yaş üstü her 4 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu belirtiyor. Tüm diyabetli bireylerin % 50’si, sağlık durumlarının farkında değildir. Bu kişilere mutlaka eğitim ve bilinçlendirme çalışması yapılması gerekmektedir. Şeker hastası adayı olup olmadığınızı anlamak aslında çok zor değil. Eğer çok su içiyorsanız, çok idrara çıkıyorsanız, ağız kuruluğu, iştah fazlalığı, halsizlik gibi şikâyetleriniz varsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Şeker hastasıysanız tedavi aşamasında yapmanız gereken en önemli etmen beslenme alışkanlığınızda değişikler yapmaktadır. Öncelikle kan şekerini yavaş yükselten besinleri tercih etmek ve öğün saatlerini belli bir düzene oturtmak, bol miktarda lifli gıda (sebze, meyve, baklagiller) tüketmek en temel kurallardır. Şeker hastası olmanız tatlıları hayatınızdan tamamen çıkarmanız anlamına gelmez. Tatlı alternatifi olarak; tatlandırıcılarla hazırlanmış sütlü tatlılar ya da light bisküviler tercih edilmelidir.
Yasak ya da kötü besin yoktur. Önemli olan tüketilen miktar, yeme zamanı, şekli ve pişirme yöntemidir. Beyazlaştırılmış ve basit şeker içeren gıdalardan; hem diyabetlilerin, hem de beslenmesine önem veren tüm yetişkinlerin uzak durmaları gerekir. Bu nedenle saflaştırılmış besinlerden çok tam tahıllı ürünleri, kuru fasulye, mercimek, nohut gibi kuru baklagilleri tüketmeye özen gösterilmelidir. Bunun yanında egzersiz de şekerinizi kontrol altında tutmanıza yardımcıdır. Daha kaliteli ve daha uzun bir yaşam sürmeniz için diyet ve egzersizi bir yaşam tarzı haline getirmek gerekir.
Tüm Dünyada olduğu gibi Ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu olan diyabet ülkelerin sağlık harcamalarına çok ciddi bir ekonomik yük getirmektedir. Bu yükün; mücadele edilmez ise, yakın gelecekte daha da artması beklenmektedir. Bu bağlamda günün anlam ve önemini belirtmek amacıyla “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” tüm dünyada, çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
İlimizde halkımızın bilgi ve bilinç düzeyini arttırmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla Diyabetle Yaşam Derneği işbirliği ile 5 Kasım Pazartesi günü 4 farklı noktada ücretsiz kan şekeri ölçümü stantları kurulmuştur, 8 Kasım Perşembe günü saat 14:00 ‘ te Antakya Atatürk Parkı önünden başlayarak köprübaşı, Atatürk Caddesi ve 15 Temmuz Demokrasi Parkında sonlanan güzergahta yürüyüş etkinliği düzenlendi.
Dr. Ümit Mutlu TİRYAKİ
İl Sağlık Müdür V.